Patellofemoral İnstabilite (Diz Kapağı Çıkığı)

  • Anasayfa
  • Patellofemoral İnstabilite (Diz Kapağı Çıkığı)
thumb

Patellofemoral İnstabilite (Diz Kapağı Çıkığı)

Doç.Dr.Yalkın ÇAMURCU

Patellofemoral İnstabilite (Diz Kapağı Çıkığı)

 

Patellofemoral İnstabilite Nedir?

Patellofemoral instabilite Türkçe tabiriyle Diz Kapağı kemiği çıkığı diz eklemini oluşturan diz kapağı kemiği (patella) ile uyluk kemiği (femur) arasındaki eklem uyumunun travmatik veya gelişimsel bir kusur sebebiyle bozulmasıdır. En sık diz kapağının yana çıkması şeklinde görülür.

 

Patellofemoral İnstabilite Kimlerde Sık Görülür?

 

Patellofemoral instabilite diz yaralanmalarının yüzde 3’ünü oluşturur ve özellikle ergenlik döneminde kız çocuklarda daha sık görülmektedir. Gelişim çağında yani 18 yaş öncesi görülen yaklaşık her 3 patellofemoral instabiliteden 1’i tekrarlamaktadır.

Uyluk kemiğinin, kaval kemiğinin ve diz kapağı kemiğinin yapısal kusurları patellofemoral instabilite için risk oluşturmaktadır. Bunun yanında gevşek bağlara sahip olan insanlarda, bağ dokusu hastalığı olanlarda, Ehler-Danlos veya Marfan sendromu olanlarda görülebilmektedir.

 

Patellofemoral İnstabilitenin Bulguları Nelerdir?

 

Özellikle travmatik meydana gelen diz kapağı çıkığında diz kapağı kemiğinin çıkması sonucu belirginleşmesi ve eğer kendiliğinden yerine oturduysa eklemde yerine oturma hissi tipiktir. Bazen hastalar ağrıdan ve hareket kısıtlılığında dolayı bunu fark etmekte zorlanabilir.

Diz kapağı çıkığının temel bulguları diz ağrısı, dizde şişlik ve dizde hareket kısıtlılığıdır. Akut yani ani oluşan veya kronik yani tekrarlayan çıkık tanısı Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı tarafından konulmaktadır. 

 

Patellofemoral İnstabilite Tanısı Nasıl Koyulur?

 

Hastalar dize direk travma veya dizin dönmesi neticesinde diz ağrısı şikayetiyle başvururlar. Hikâyede benzer olayın önceden yaşanıp yaşanmadığını sorgulamak çok önemlidir. Travma sonucu oluşmayan diz kapağı çıkıkları kronik, doğumsal veya davranışsal diz kapağı çıkığı tanılarını düşündürür.

Fizik muayenede doktor karşı taraf diz kapağı kemiği ile hasta taraf diz kapağı kemiği hareketi karşılaştırır. Aynı zamanda diz kapağı kemiğinin muayene ile ne kadar yana doğru çıktığını kontrol eder. Diz önünde ağrı, çıtırtı ve hassasiyet eşlik eden kıkırdak ve bağ yaralanmalarının işareti olabilmektedir.

Görüntüleme yöntemlerinde ilk basamak röntgendir. Temelde 4 röntgen çekilmektedir. Bunlar 1) dizin ön-arka röntgeni, 2) dizin yandan röntgeni, 3) basarak ve dizi kırarken ön-arka röntgeni (Rosenberg) ve 4) dizi kırarken diz kapağının alttan çekilen röntgenidir (Sunrise). Bu röntgenlerde diz kapağı kemiğinin ve uyluk kemiğinin yapısı ve yapısal bozuklukları temel olarak değerlendirilir.

Manyetik Rezonans (MR) görüntüleme eşlik eden kıkırdak hasası, bağ hasarı, uyluk kemiğindeki diz kapağı yuvasının yapısal kusuru ve kaval kemiği uyluk kemiği uyumunu değerlendirmek için mutlaka istenmesi gereken görüntüleme yöntemidir.

 

Patellofemoral İnstabilite Nasıl Tedavi Edilir?

 

Herhangi bir kıkırdak ve bağ yaralanması olmayan ilk travmatik çıkıklar çoğunlukla çıkığın yerine oturtulması sonrası konservatif (ameliyat dışı) olarak tedavi edilirler. Ameliyat dışı tedavide diz breysi kullanımı ve ağrı kesici ilaç tedavisi yer almaktadır. Erken dönemde rehabilitasyon önemli olup özellikle uyluk ön grup kası (quadriceps) rehabilitasyonu önemlidir.

Kıkırdak hasarı gelişen diz kapağı çıkıklarında erken tanı ve cerrahi müdahale ileride gelişebilecek eklem kıkırdağı harabiyetinin (kireçlenme) önlenmesi açısından önemlidir. Bunun yanında ameliyat dışı tedaviden fayda görmeyen ve tekrarlayan diz kapağı çıkığına sebep olan yapısal kusuru olan hastalarda anatomik kusuru düzeltmeye yönelik kemik ameliyatları ve gevşemiş veya kopmuş bağın yerine yeni bir bağ oluşturma (rekonstrüksiyon) ameliyatları gerekebilmektedir.

 

Patellofemoral İnstabilitenin Seyri Nasıldır?

 

Çocukluk çağında erken dönemde müdahale edilen tekrarlayan diz kapağı çıkıkları veya kıkırdak hasarıyla beraber olan diz kapağı çıkıkları tedavi edildiğinde uzun dönemde ağrısız, hareketi tam açık ve ödem olmayan bir diz eklemi olarak iyileşmektedir. Fakat özellikle kıkırdak harabiyeti gelişen eklemlerde gelişebilecek olan kireçlenme yani eklem kıkırdağı harabiyeti erişkinlik döneminde ağrılı, hareketi kısıtlı ve ödemli bir diz eklemine sebep olabilmektedir.

 

Özetle;

Diz kapağı çıkığı yapısal bir bozukluğa bağlı geliştiyse sürekli tekrarlayarak fonksiyonel kısıtlılığa ve ilerleyen dönemde eklemde yapısal bozukluğa sebep olması açısından önemlidir. Bunun yanında travmatik oluşan diz kapağı çıkıkları tekrarlama riski sebebiyle mutlaka yakın takip edilmeli ve gelişebilecek kıkırdak yaralanmalarının erken tanısı açısından mutlaka görüntüleme ile erken dönemde değerlendirilmelidir. Özellikle gelişme çağındaki çocukta diz kapağı çıkığı hafife alınmamalı ve mutlaka Ortopedi ve Travmatoloji uzmanına başvurulmalıdır.