Serebral Palside Botox Tedavisi

  • Anasayfa
  • Serebral Palside Botox Tedavisi

 

Botox Nedir?

Botulinum Toxin A, Clostridium Botulinum bakterisine ait bir toksindir. Bu toksin besin zehirlenmesine yol açar ve ölümcül olabilmektedir. Fakat tıbbi gelişmeler ışığında ufak dozlarda kozmetik ve medikal sorunların tedavisinde kullanılabilmektedir. Botox aslında bu tıbbi ilacın enjekte edilebilen formunun tıbbi adıdır. 1989 yılında onay alan bu ürün kasları ilgilendiren hastalıkların tedavisinde, kırışıklıkların tedavisinde ve terlemede kullanıma başlamıştır. 1993 yılında Serebral Palside kullanımı ile ilgili ilk bilimsel sonuçlar bildirilmeye başlanmıştır. 25 yıldana uzun süredir Serebral Palsi hastalarında kas katılıkları ve buna bağlı gelişen eklem katılıklarının tedavisinde başarı ile uygulanmaktadır.

 

Hangi Serebral Palsi Hastaları Botox ile Tedavi Edilebilir?

Serebral Palside (SP) ilerleyici olmayan bir beyin hasarı mevcuttur. Bu durum sinirlerle uyarılan kasları ve hareketi dolaylı olarak etkilemektedir. Normalde istemsiz bir şekilde beynimiz tarafında koordine edilen kasılma ve gevşeme reflekslerinde anormallik meydana gelir. Bu durum özellikle yer çekimine karşı durmamızı sağlayan kasılmada artış yani spastisiteyi meydan getirir. Gevşeme refleksindeki yetersizlik de spastisiteye sebep olmaktadır. Burada önemli olan eklem sertliğinin aşırı kas spazmından mı yoksa başka bir sebebe bağlı mı geliştiğini ayırt etmektir.

Botox enjeksiyonu aşırı kas spazmı (kas katılığı) olan hastalarda kas spazmını 12-24 hafta süreyle engelleyerek eklem hareket açıklığını arttırmayı sağlamaktadır. Özellikle fizik tedaviye dirençli kas katılığı olan hastalarda daha hızlı bir rehabilitasyona imkân sağlamaktadır. Aşağıdaki belirtilen durumlarda Serebral Palsili hastalarda botox enjeksiyonu ile etkin tedavi sağlanabilmektedir.

  • Parmak ucu yürüyüşü olan
  • Sert dizi olan ve dizini açmakta zorlanan
  • Kalçalarını yana doğru açmakta zorlanılan
  • Kalça çıkığı gelişme riski olan yürüyemeyen
  • Öne eğilme yürüyüşü olan kalça ve diz kontraktürü olan
  • Kollarda ve el bileğinde kas katılığı olan
  • Kas katılığına bağlı ağrısı olan

 

Serebral Palside Botox Enjeksiyonu Nasıl Uygulanır?

 

Botox uygulaması doktorun tercihine göre poliklinik şartlarında veya ameliyathanede uygulanabilmektedir. Uygulanacak bölgeyi uyuşturma ile uyumlu bir çocukta tek anatomik bölgelere enjeksiyon poliklinik şartlarında rahatlıkla yapılabilmektedir. Fakat uyumun zor olduğu ve çoklu seviye uygulama planlanan hastalarda ameliyathane şartlarında uygulama daha uygun olabilmektedir.

Özellikle alt taraf yani kalça uyluk ve bacak kasları daha geniş hacimli kas grupları olduğu için elle enjeksiyon yerleri belirlenebilirken, üst taraf yani kol ve önkol kaslarında ultrason eşliğinde enjeksiyon tercih edilebilmektedir. Aynı zamanda kasın uyarı aldığı kısmı tam belirlemek amacıyla elektromiyelografi (EMG) veya elektriksel stimülasyon ile enjeksiyon lokalizasyonu tespit edilebilmektedir.

Doz olarak ilk çalışmalarda kg başına 1-2 U yani ünite doz uygulanırken. Klinik çalışmaların artması ile günlük maksimum toplam dozun kg başına 20-25 U olarak uygulanabileceğini gösterilmiştir. Her kas grubuna uygulanabilecek dozlar Botulinum toksinin tipine göre belirlenmiş olup uygulamayı yapan doktor kas katılığının şiddetine göre dozu ayarlayacaktır. Örneğin; 20 kg’lık bir çocukta parmak ucu yürüyüş sebebiyle bacak arka kaslarına uygulanabilecek toplam botox enjeksiyonu 20 ila 240 U arasında değişebilmektedir. Bir şişede 100 U veya 200 U olduğu düşünülürse sadece bacak arka grup kaslarına 1-2 flakon botox kullanılabilmektedir.

 

Botox Enjeksiyonu Yan Etkileri Nelerdir?

Botox, kas katılığını engelleyerek çocuğun hareketini arttırması ve daha rahat hissettirmesi yanında yan etkileri de olabilen bir ilaçtır. Genel güçsüzlük ve halsizlik, lokalize güçsüzlük, enjeksiyon yerinde ağrı ve enjeksiyon yerinde enfeksiyon oluşabilecek yan etkilerdir.

 

Botoxun Etkisi Ne Kadar Sürer?

Botox etki süresi geçici olan bir ilaçtır. Etki süresi yapılma yerine, yapılan doza ve hastaya göre değişmektedir. Etki süresi yapılan çalışmalarda 3 ila 6 ay olarak gösterilse de maksimum 12 aya kadar sürdüğünü belirten çalışmalar da vardır. Kanıt düzeyi yüksek çalışmalarda 4 ayda bir enjeksiyon ile senelik enjeksiyon arasında fark gösterilmemiştir.